NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ عَبْدِ
الْوَاحِدِ
حَدَّثَنَا
أَبُو
مُسْهِرٍ
قَالَ كَانَ
سَعِيدٌ
يَعْنِي
ابْنَ عَبْدِ
الْعَزِيزِ
يَقُولُ
سِرُّهُ
أَوَّلُهُ
قَالَ أَبُو دَاوُد
وَقَالَ
بَعْضُهُمْ
سِرُّهُ
وَسَطُهُ
وَقَالُوا
آخِرُهُ
Ebû Mushir şöyle
demiştir:
Sâid- yani İbnİ
Abdilazîz- "Sirruhu ayın başıdır" derdi.
İzah:
Ebû Dâvud dedi ki: Bazı
alimler, "sirruhu ayın ortasıdır, bazıları da sonudur" dediler.
Bu rivayetler, bundan
önceki haberde geçen cümlesindeki sözünün hangi mânâya geldiğine dair üç görüşü
ortaya koymaktadır. Bunlardan ilk ikisinde "sirruhu"nun ayın başı,
mânâsına geldiği ifade ediliyor ancak bu görüş ulemanın çoğunluğunca kabul
edilmemiştir.
Ezheri: "ben
"sirr" kelimesini, bu manaya geldiğini bilmiyordum" der.
Hattabî Ebû Davud'da ki
Evzaî'den nakledilen görüşün doğru olmadığına işaretle şöyle der: "Ben bu
(Ebû Davud'un Evzaî'den naklettiği) görüşü kabul etmiyorum ve onun bir nakil
hatası olduğunu kabul ediyorum. Lügatte de buna hiç bir yol olduğunu
bilmiyorum. Doğrusu "sirruhu" demek, "ayın sonu" demektir.
Bizim ashabımız tshak b. İbrahim b. İsmail'den, o Mahmut b. Halid
et-Dimeşkî'den, o da Velid kanalıyla Evza-î'den, Evzaî'nin; "Sirruhu, ayın
sonu demektir'* dediğini naklettiler. Doğrusu da budur."
Görüldüğü gibi Hattabî,
Evzaî'ye nisbet edilen ve "sirru" kelimesinin "aymbaşı"
olduğunu bildiren sözün nakil hatası olduğunu ve doğrusunun ayın sonu mânâsına
geldiğini söyler.
Ebû Dâvud, isim
vermemekle birlikte bazı âlimlerin "sirruhu"nun "ayın
ortası" mânâsında olduğu görüşünde olduklarını kaydeder. Bu görüşün
dayanağı, "sürer" kelimesinin "surre" kelimesinin çoğulu
olması ve "surre"nin göbek, orta, anlamı taşımasıdır. Biyd (her ayın
13, 14, 15) günlerinde oruca teşvik eden hadislerin bulunuşu bu görüşü teyid
eder. Çünkü biyd günleri ayın ortasına rastlar.
Kadı îyâd, bunlardan en
meşhurunun, "ayın sonu" mânâsı olup Ebu Ubeyde ve bir çok âlimin de
bu görüşte olduğunu söyler.